blaze meteor
mandated(mandated by law)
zorunlu kılınan
discrimination
ayrımcılık
intelisense
zeka
packages
paketler
launch configurations
yapılandırmaları başlatma
prerequisites
ön koşullar
released
piyasaya sürülmüş, bırkılmış
Rendering Data
veri oluşturma(render=işleme anlamına da geliyor)
parse
ayrıştırma
referenced
başvurulan
surrounded
çevrili
brace
parantez
iterate
yinelemek
insert
sokmak,eklemek
inspect
incelemek
Adjust
ayarlamak
in order to
-mek amacıyla
implement
uygulamak
tasks up and running
çalışır durumda
instantiate
somutlaştırma
RELATED
alakalı
initialize
başlatma
plumbing up.
sıhhi tesisat(yazılımda tesisat kurma anlamında kullanılıyor)
either
ikisini de
otherwise
diğer yönden
embedded
gömülü
semantic
anlamsal, anlam ile ilgili
encapsulate
kapsüllemek(kapsama anlamında da kullanlıyor)
attribute
bağlanmak
submit
gönderme
toggling
geçiş(değiştirme anlamıyla da kullanılıyor)
receive
almak
event handlers
olay işleyicileri
relevant
konuyla ilgili,ilgili,uygun
scrollable
kaydırılabilir
take a look
göz atmak
attribute
bağlanmak
pending
pending tasks bekleyen görevler anlamında
arbitrary
keyfi
enable
etkinleştirme
internal
dahili,iç
attach
eklemek
persist
ısrar etmek(sürdürmek anlamında kullanılıyor)
throughout
boyunca
query
sorgu,sorgulamak,şüphe
debug
hata ayıklama
avoid
önlemek,kaçınmak
authentication
kimlik doğrulama
credentials
kimlik bilgileri
feature
özellik
accomplish
sonuçlandırmak
ensure
emin olmak
preconfigured
önceden yapılmış
anchor
çapa demek olsa da dayanak noktası anlamında kullanılıyor.
comprehensive
kapsayıcı
relevance
alaka
impact
darbe
informative
bilgilendirici
insert
sokmak yerleştirmek
emphasized
vurgulandı
troubleshooting
sorun giderme
demonstrate
göstermek
redemption
bedeli
shawsank redemption
esaretin bedeli
rectengular
dikdörtgen
nest
yuva(kapsama anlamında yada yerleştirme anlamında kullanılabiliyor.
versa
tam tersi
omit
çıkarmak(ihmal etmek dikkate almamak anlamında da kullanılıyor)
aside
bir kenara bir kenearda
recipient
alıcı kimse
repository
depo
hover
vurgulu
utils
araçlar
badge
rozet,nişane,(yazılımda kutucuk gibi görünen rounded-pill yapısını hatırla)
presence
mevcudiyet
compassion
merhamet
desired
arzu edilen
compatible
uyumlu
ramming
sıkıştırma
biased
önyargılı
attitude
davranış, tutum
undermining
baltalama
confidence
özgüven
have a seat
oturun
blow over
sakinleşmek, geçmek
suing
dava açma
minor
reşit olmayan kimse
distress
tehlike, acı
aware of
farkında olmak
riot
isyan, ayaklanma
recant
vazgeçmek, sözünü geri almak
bully
zorbalık etmek
for your sake
senin hatrın için
suspending
askıya almak
extremist
aşırılık yapan kimse
reconsider
tekrar gözden geçirmek
activist
eylemci
abusing
suistimal, kötüye kullanma
amendment rights
değişiklik hakları
required
gereklilik
open-minded
açık fikirli,açık görüşlü
integrity
bütünlük, üstünlük
persist
ısrar etmek
obligations
yükümlülük
initiative
girişimcilik
penetration
nüfuz,etki
enhance
genişletmek, arttırmak
intagnible
soyut, maddi olmayan
asset
varlık, kıymet
related to
ilgili, ilişik
rush into
acele etmek, koşuşturmak
hasty
aceleci
quite sure
oldukça eminim
supperable
akşam yemeğine uygun
treat
davranmak, muamele etmek, ikram etmek
homie
dostum
disaster
yıkım, facia
plight
kötü furum, söz, vaat
forefront
ön planda
council
konsey
flooding
sel, su baskını, rahim kanaması
congressmen
milletvekili
threaten
tehdit etmek
brutalizing
gaddarca,vahşice
divest
elden çıkarmak
penalizing
cezalandırıcı
anchor
sunucu
atrocities
vahşet,gaddar
tax exempt
vergiden muaf
suffer
acı çekmek, cezasını çekmek
candidate
aday
unyielding
boyun eğmez, inatçı
commitment
bağlılık, vaat, söz
scripture
YAZI
justify
savunmak, doğrulamak, hak vermek
unwavering
sarsılmaz
curse
lanet, küfür, beddua (hem isim hem fiil)
distraction
dikkat dağıtma, delilik
pretending
rol yapmak
outrage
öfke,tecavüz,zorba
observable
gözlemlenebilir, ölçülebilir, izlenebilir
come over here
buraya gel
supposed
zannetmek
supposed to
gerekiyor
over here
burada
geumpy
huysuz, somurtkan
one of a kind
türünün tek örneği, eşsiz
cheek
yanak, yüzsüzlük
instant
an
in an instant
anında
scraped
sıyırmak, kazımak, sıyrık
for all those things
tüm bunlara rağmen
one and only
tek ve yegane
shenanigans
kurnazlık,uyanıklık, dalaverecilik, saçmalık anlamında da kullanılır
plus
ek olarak anlamında da kullanlır
stop breathining
nefes almayı durdurmak
over there
orada, şurada
about to
yaklaşık
suburban
banliyö, kenar mahalleli
lush
bereketli, bol, sulu
hill
tepe
commit
işlemek, suç işlemek, teslim etmek, söz vermek
fornication
zina
except for the one
bir tanesi hariç
repent
tevbe etmek, pişman olmak
repentance
pişmanlık
revive
canlandırmak, diriltmek
engage
tutmak, bağlanmak, garanti etmek
rigorously
titizlikle
deed
işler
hear this out
bunu dinle
pile of filth
pislik yığını
theft
hırsızlık
fornicator
zina yapan kimse
profound
derin, , içe işleyen, adamakıllı
give this up
bundan vazgeç
entirety
bütünlük,tamlık
sincerely
samimi olarak
trigger
tetiklemek
altogether
tamamen, hepten
drawn
çizilmiş, çekilmiş
exceptionally
istisnai olarak, son derece, fevkalade
compassionate
şefkatli
misuse
kötüye kullanmak
prey off
avlanmak
desire
arzu
fulfilling
yerine getirmek, tatmin etmek
shed
dökmek, akıtmak
sincere
samimi, içten
slave
kul, köle
precious
değerli, kıymetli
baffled
şaşkına dönmüş
ashamed
utanmış, utangaç
how is that relevant
ne alaka ya
relevant
ilgili, alakalı
jeopardize
tehlikeye atmak
receive
almak
presume
varsaymak, tahmin etmek
assume
farz etmek,,saymak, sanmak
interpret
yorumlamak
intermittent
aralıklı
might as well
bari, (bari yapma gibi)
at least(be quiet)
bari(sessiz ol)
cut to the chase, bottom line it(for me), get to the point
esas kısma gel, asıl meseleye gel, sadede gel
bottom line
en önemli netice
since , now that
madem anlamında kullanılır
ı messed up
berbat ettim
I have a lot on my plate.
çok meşgulüm anlamında kullanılır
that's lit
that's cool un native versiyonu
no way
olamaz
you gotta be kidding me
DALGA GEÇİYOR OLMALISIN
Knock it off, cut it out
kes şunu
are you out of your mind?
kafayı mı yedin?
... as it is.
zaten,...
fertile
verimli
agricultural
tarım
civilization
medeniyet
linkage
bağ
self-sufficent
kendine yeter
expiration date
son kullanma tarihi
void
geçersiz, boş bırakmak, hükümsüz kılmak
on init
başlangıçta
constructor
yapıcı, inşaatçı
repository
depo, ambar, mahzen
profound
şiddetli, etkili
evaluated
değerlendirmek, ölçmek
treatment
tedavi, muamele
underestimate
küçüksemek
seek
aramak, istemek
beloved
sevgili
strive
çabalamak, didinmek
steadfast
kararlı, sadık
remaining
geriye kalan, arta kalan
despair
çaresizlik, umutsuzluk
among
arasında
doers
yapanlar
in no way
hiç bir şekilde
avoid
kaçınmak
retreive
geri almak
alias
takma ad
clarity
netlik
ambiguity
belirsizlik
query
sorgu
glance
bakış atmak, göz gezdirmek
concise
ıksa ve öz
stenografi
kısaltılmış ve uzlaşmalı işaretlerden meydana gelen ve sözleri söylendiği kadar çabuk yazmaya yarayan yazı metodu
scope
kapsam
rest of the
geri kalanı
clause
madde
m,grat,on
göç göçmenlik hizmet
supplier
tedarikçi
configuring
yapılandırma
override
geçersiz kılmak
pattern
model
consequens
sonuçlar
concern
kaygı
detrimental
zararlı
impact
darbe
concrete
beton,somut,somutlaştırılmış
abstract
soyut, teorik, sanal
configurations
grup, biçim, gruplaşma, konum
specify
belirtmek, açıklamak
tile
kutucuk
signify
belirtmek, açıklamak
correspond
haberleşmek, karşılık gelmek
dash
tire-çizgi
ğoğulate
doldurmak
reveal
ortaya çıkarmak
multifaceted
çok yönlü
parsing rules
ayrıştırma kuralları
leverage
baskı, kaldıraç
vendor
satıcı
invoice
fatura
contribute
katkı yapmak
squiggle
dalgalı çizgi
threatened
tehdit edildi
intimidate
gözdağı vermek, korkutmak
spite me
bana inat
consistency
tutarlılık, süreklilik
estimate
tahmin etmek
İNGENUİTY
Yaratıcılık, beceri, ustalık
guidance
rehberlik
tremendous
muazzam