task
görev
effort
gayret, çaba
jeopardy
tehlike risk
failure
başarısızlık
achievement
başarı, muvaffakiyet
preferable
tercih edilebilir
relative
göreceli
reliable
güvenilir, bel bağlanılan
indefinite
belirsiz, kesin olmayan
reconcile
uzlaştımak, aralarını bulmak
inflate
şişirmek, artırmak
capture
yakalamak
destroy
yok etmek
erupt
patlamak, püskürmek
significantly
önemli derecede
alternatively
başka şekilde
suspiciouly
şüpheli durumda
persuasively
ikna edici şekilde
conditionally
şartlı olarak
deceit
aldatma, hile
obligation
zorunluluk, yükümlülük
alteration
değiştirme, değişiklik
disturbance
rahatsızlık, kargaşa,
concern
ilgi, kaygı
responsive
duyarlı, uyumlu
eager
istekli
indefinite
sınırız, sonsuz
susceptible
kolay etkilenen, hassas, duayrlı
major
esas, ana
consequantly
sonuç olarak
superficialy
yüzeysel olarak
widely
geniş çapta
selectively
seçici şekilde
sufficiently
yeterli şekilde
settle
yerleşmek, karar kılmak, düzene koymak
bargain
pazarlık
ally
birleşmek, müttefik oluşturmak
propose
önermek, teklif sunmak
revolt
isyan etmek, baş kaldırmak
surely
kesinlikle, emin şekilde
particularly
özellikle, oldukça
recently
son zamanlarda
properly
düzgün bir şekilde
soundly
sağlam bir şekilde
exposure
maruz kılma, marız bırakma
compression
sıkıştırma, basınç
resistance
direnç, rezistans
appearance
görünüm, dış görünüş
restoration
onarım, restorasyon
radical
radikal
apparent
görünür, aşikar
previous
önceki, eski
initial
ilk, baştaki,balangıç
responsive,
duyarlı, hassas
especially
özellikle
consecutively
ardı ardına, peş peşe
considerably
oldukça, önemli derecede
pitifully
üzücü şekilde, ne yazık ki
modify
değiştirmek, nitelemek
accustom
alıştırmak
resume
yeniden başlamak
associte
ilişkilendirmek
relate
... arasında bağlantı kurmak; anlatmak, nakletmek
disturbance
rahatsızlık
destination
gidilecek yer, hedef
circumstance
durum
denial
inkar, yalanlama
uneasy
huzursuz
consecutive
ardı ardına
comprehensive
geniş, kapsamlı
steady
sabit
approach
yaklaşım
departure
kalkış, hareket etme
complexity
karmaşıklık, çapraşıklık
extremity
uç, sınır
gap
boşluk, aralık
readily
hazır şekilde
exactly
tam olarak
fairly
oldukça
wel
iyi şekilde
convince
ikna etmek
adjust
ayarlamak, düzenlemek
reduce
azaltmak
sustain
sürdürmek, ayakta tutmak
explain
açıklamak
worldwide
dünya çapında
substantial
büyük, önemli ,sağlam, dayanıklı
aware
farkında, haberdar
commonplace
sıradan, bayağı
liable
yükümlü, sorumlu
ceredibility
güvenilirlik, inanılırlık
sustainability
sürdürülebilirlik, süreklilik
conductivity
iletkenlik, geçirgenlik
respectability
saygınlık
hardly
neredeyse hiç, nadiren, zar zor
firmly
sıkıca, sıkı sıkıya
rapidly
hızlı şekilde
fairly
adil şekilde
urgently
acilen
compensate
tazmin etmek, telafi etmek
account
hesap, açıklama
request
rica etmek
ensure
sağlamak, temin etmek
exchange
değişim yapmak
accumulation
birikme, birikinti
destruction
yıkım, yok etme
explosion
patlatma
instability
istikrarsızlık, kararsızlık
growth
büyüme
experimental
deneysel
fundamental
esas, temel
negligible
önemsemeye değmez, önemsiz
proportional
orantılı
exceptional
olağanüstü, çok iyi